ÜNDER | Üniversite-Toplum-Sanayi İşbirliği Paneli

Üniversite-Toplum-Sanayi İşbirliği Paneli


ÜNDER Üniversite-Toplum-Sanayi İşbirliği Paneli, Yalova Üniversitesi ev sahipliğinde İhlas Armutlu Tatil Köyü’nde gerçekleştirildi. Marmara Bölgesi Üniversiteleri Rektörleri ve Sanayi Liderleri ile “Üniversite-Toplum-Sanayi İşbirliği Panel” programına moderatör olarak ÜNDER Başkanı Sayın Doç. Dr. Muhammet KURULAY ve konuşmacı olarak Uludağ Üniversitesi Rektörü, Sayın Prof. Dr. Yusuf ULCAY, Yalova Üniversitesi Rektörü, Sayın Prof. Dr. Suat CEBECİ, Kocaeli Üniversitesi Rektör Yardımcısı, Sayın Prof. Dr. Nilgün FİĞLALI ve MÜSİAD Genel Başkan Yardımcısı, Sayın Mehmet Akif ÖZYURT katıldılar.

Açılış konuşmasını yapan Yalova Üniversitesi Rektörü, Sayın Prof. Dr. Suat CEBECİ, sivil toplum kuruluşlarının (STK) ve bunların özelinde akademisyen derneklerinin daha fazlasını yapması ve seslerinin daha gür çıkması gerektiğini ifade etti. “Niyetli ve kararlıyız diyebilmeliyiz.” Prof. Dr. Cebeci, üniversitelerimizin temel görevleri olan üç konuda da yetersiz kaldığını bu konuların: eğitim, bilgi üretme ve topluma değer katma olduğunu belirtti. Üniversitelerin toplumun gerisinde kalmamasının gerektiğini ve üniversitelerin atalete düşmelerinin tüm ülkeyi olumsuz etkileyeceğini ifade etti. Yalova Üniversitesi ile Gemi İnşa Şirketi Tersan Tersanecilik San. Tic. A.Ş. işbirliğine değinen Prof. Dr. Cebeci, endüstrinin taleplerine göre eğitim programlarının düzenlemesi gerektiğini ve Tersan ile görüşmeleri sonucunda Gemi İnşa Mühendisliği yerine bu konuda eğitim yapacak bir Meslek Yüksek Okulu (MYO) kurmaya karar verdiklerini belirterek bu şirketin yıllık olarak istihdam ettiği 100-150 öğrencinin bu MYO’da şirketle birlikte yürütülecek bir eğitim programı ile eğitileceklerini ifade etti. Bu proje ile bir taraftan istihdam garantisiyle iyi öğrencileri MYO’na çekerken diğer taraftan şirketin kalifiye eleman ihtiyacının karşılanmasının planlandığını ifade etti. 

              ÜNDER Başkanı Sayın Doç. Dr. Muhammet KURULAY, toplumun gelişiminde üniversitelerin önemli bir rol oynadığını ifade etti. Yükseköğretim tarihinde ilk olma özelliğini taşıyan ve Yükseköğretim Kurulu Başkanı Sayın Prof. Dr. M. Yekta SARAÇ’ın öncülüğünde Türkiye için öncelikli 100 tematik alanda 2 bin kişi için doktora bursu sağlanmaktadır. Bu programın ülkenin ihtiyaçlarına cevap verecek önemli bilim insanlarının yetiştireceğini söyledi. Diğer yandan  üniversitelerde kurulan teknoparkların tam olarak kuruluş amaçlarına uygun çalışmaların gerçekleşmediğini belirterek akademik personelin sanayi ve toplumun ihtiyaçlarına çözüm üreten çalışmalar yapmasının önemini vurguladı. Bu konuda akademisyenler ve sanayi aynı dili konuşmamasından dolayı bir türlü ortak bir çalışma zemini istenilen düzeye getirilememiştir. Bununla birlikte son yıllarda belli bir mesafe kat edilmekle birlikte bunun yetersiz olduğunu dünya ile rekabet ettiğimizden muadilimiz olan ülkeler ile kıyaslandığımızda oldukça yetersiz kaldığımızı belirtti. Araştırma Üniversiteleri başta olmak üzere, ihtisas üniversitelerin ve diğer tüm üniversitelerin toplumun gelişmesine katkı sağlayacak AR-GE projeleri yapması gerektiğini söyledi.

Uludağ Üniversitesi Rektörü, Sayın Prof. Dr. Yusuf ULCAY düşüncelerini şu şekilde ifade etti; Türkiye’de ve dünyanın diğer gelişmiş ülkelerinde yüksek öğrenim gören öğrenci sayılarını karşılaştırdığımızda nüfusumuza göre öğrenci sayısının çok fazla ve nicelik yerine nitelik üzerinde durulmalı. Benzer şekilde son sekiz yılda öğretim görevlisi sayısı 45.000’den 80.000’a çok hızlı bir şekilde yükseldi. “Üniversitelere alınan öğrencilerin sayısı da iki kat artarken öğretim kalitesi düşmektedir. Türkiye’de beşerî sermayenin planlamasında ve kullanılmasında sıkıntılar var. Almanya bu konuda oldukça başarılı. 20. Yüzyılda iki dünya savaşında nüfusunun önemli bir kısmını kaybetmesine rağmen bugün dünyanın en büyük dördüncü ülkesi olarak teknolojik çalışmalara liderlik etmektedir. 28 Şubat döneminde İmam Hatip Liselerine karşı alınmış olumsuz kararlar olduğuna dair algıların ağırlıkta olmasına rağmen bu kararların aslında Meslek Liselerine ve Türkiye’nin üretim kapasitesinin önünün kesilmesi için verilmiş kasıtlı kararlardır. Bugün İmam Hatip Orta Okulları gibi Mesleki eğitim Orta Okullarının da açılması gerekiyor. Eğitim Ülke ve yerel bölge ihtiyaçlarına göre planlanmalıdır. Bugün yapacağımız planlama 5-10 yıl sonra sonuç vereceğinden bugünden çalışmaya başlamalıyız. Bursa’da etkin olan sektörler: otomotiv, tekstil ve gıda sektörleri. Türkiye’nin de ihracatına katkı veren otomotiv sektörünün halen yedek parça üretiminin ötesine geçmediği ve bu yedek parçaların içten yanmalı motor teknolojisi içindir ve içten yanmalı motor teknolojisinin çok yakında ortadan kalkacağı beklendiğinden dönüşümün bugünden planlanması gerekiyor.” 

MÜSİAD Genel Başkan Yardımcısı, Sayın Mehmet Akif ÖZYURT, aynı zamanda İstanbul Ticaret Odası (İTO) yönetiminde de yer alıyor. Yerli otomobil yerine yerli uçak projesine destek vermeye karar verdiklerini ve Saha İstanbul’u 27 firmadan oluşan bir kümeleme olarak kurulduklarını ve bugün firma sayının 357’e yükseldiğini söyledi. İstanbul Ticaret Odası olarak kurdukları teknopark içinde İstanbul Ticaret Üniversitesi yanında 2’si yabancı olmak üzere 13 üniversiteden araştırmacılar en iyi oldukları konularda araştırmalar yapmaktadır. İTO, Okul-Sanayi İşbirliği İstanbul Modeli Hamilik Projesi kapsamında çalışmalar yürütmektedir. İTO Meclis üyelerinin, hami oldukları mesleki eğitime yönelik okullarla ilişkileri geliştirmek, makina alım alternatifleri, staj ve istihdam için yapılabilecek çalışmalar konularında öneriler sunmaktadırlar. Sayın ÖZYURT mesleki eğitime orta okul çağında başlanılması gerektiğini ve bu mesleki okullarda eğitim veren bazı bölümlerin güncelliklerini yitirdiklerini ve gelişen teknolojilere (Nesnelerin İnterneti, Büyük Veri, Endüstri 4.0, vs.) göre yenilerinin açılması gerektiğini belirtti.

 

Sayın ÖZYURT ülkemizde en önemli problemlerden birinin vasıflı eleman eksikliği olduğunu ifade etti. Üniversitelerin ve Sanayi Liderlerinin birbirini anlamadığını ifade eden ÖZYURT bu konuların bir arama konferansı veya çalıştayında ele alınmasını ve bu çalışmalarda ortaya çıkan görüşlerin uygulamaya alınmasını önerdi.

 

Kocaeli Üniversitesi Rektör Yardımcısı, Sayın Prof. Dr. Nilgün FİĞLALI, Üniversitelerinde 21 Meslek Yüksek Okulunun bulunduğunu ve bunların Kocaeli’nin her ilçesinde sanayii ile sıkı bir işbirliği içinde olduğunu ifade etti. Gölcük’te bulunan Ford Otosan İhsaniye Otomotiv Meslek Yüksekokulunun bunlara güzel bir örnek olduğunu vurguladı. Şirketin üretiminin bir kısmının MYO eğitim binası içinde olduğunu ve bu sayede öğrencilerin eğitim süresi boyunca önemli tecrübeler kazanmalarına ortam hazırladığını belirtti. Ayrıca Mühendislik bölümleri öğrencileri öğrenimlerinin 4. Yılında bir dönem (haftada 4 gün) bir şirkette çalışarak işyeri tecrübesi kazanıyorlar. Kocaeli Üniversitesi ayrıca Kamu-Üniversite-Sanayii İşbirliği çalışmalarına da aktif katkı sağlamaktadır. Bölgedeki AR-GE Merkezlerine yapılan düzenli ziyaretlerle bu merkezlere kuruluş aşamasında ve sürdürülebilirlik gayretlerinde destek sağlanmaktadır. Üniversitenin Organize Sanayi Bölgeleri içinde merkezler oluşturarak çeşitli MYO ile ortak çalışmalar yapması planlanmaktadır. TÜBİTAK 2244 Sanayii Doktora Programı ve 100 Konuda 2000 Doktora Programı gibi programlarda sanayi üniversite ilişkilerinin gelişmesine katkıda bulunmaktadır.

 

Panel Soru-Cevap kısmında diğer konuşmacılarında Sanayii – Üniversite işbirliği çalışmalarının artırılarak devam edilmesi temennileri tesekkür belgesi ve plaket takdimi ile sona erdi.